BODRUM’DA YEREL GIDA GÜVENLİĞİ UYGULAMALARINA ÖRNEK

HACCP Sistemi Belediye Mutfağında

Gıda güvenliği alanında kamu eliyle yürütülen örnek uygulamalardan biri Bodrum’da hayata geçiriliyor. Bodrum Belediye AŞ, özellikle restoran, kafe ve imalathane süreçlerinde uluslararası HACCP Gıda Güvenliği Programı’nı sistemli bir biçimde uyguluyor.

Bodrum Belediye AŞ’nin “Hazard Analysis and Critical Control Points” (HACCP) sistemi kapsamında gerçekleştirdiği uygulamalar, sadece iç süreçleri değil, doğrudan sofralara ulaşan ürünlerin kalitesini de etkiliyor. Şirket bünyesindeki imalathanede; soğuk hava depoları, izlenebilir üretim hatları ve hijyen standartlarına uygun üretim koşullarıyla gıda hazırlığı gerçekleştiriliyor.

Dünya genelinde gıda üretiminde yaygın olarak kullanılan bu sistem, üretimin her aşamasında potansiyel tehlikeleri önceden analiz edip kontrol altına almayı amaçlıyor. Sistem, risklerin oluşmadan önce bertaraf edilmesini sağlayarak tüketiciye ulaşan ürünün güvenilirliğini garanti altına alıyor.

Ürün Yelpazesi Genişliyor

İmalathanede, köfte, hamburger eti ve kalem böreği gibi ürünler gıda güvenliği kurallarına uygun şekilde hazırlanıyor. Bu ürünler Bodrum genelindeki Belediye AŞ işletmelerinin menülerinde yer alırken şimdilik yalnızca Bitez’deki satış noktasında paketli olarak tüketiciyle buluşuyor.

Kurulan sistem, üretim verimliliğini artırmasının yanı sıra gıda israfını, sağlık risklerini ve ürün geri çağırma ihtimallerini de azaltıyor. Yetkililer, HACCP sisteminin sadece bir sertifikasyon süreci olmadığını; uzun yıllara yayılan bir kurumsal dönüşüm ve sürdürülebilirlik anlayışı olduğunu vurguluyor.

Yerelde Güvenli Gıda, Ulusal Ölçekte Model Uygulama

Farklı yıllarda çeşitli platformlarda örnek gösterilen bu uygulama, yerel yönetimlerin gıda güvenliği konusunda üstlenebileceği sorumluluklara dair dikkat çekici bir örnek oluşturuyor. Uzmanlar, üretim ve dağıtım sürecinde kalite kontrol temelli sistemlerin yaygınlaştırılmasının halk sağlığına doğrudan katkı sunduğunu söylüyor.

Bodrum Belediye AŞ’nin gıda üretiminde benimsediği bu modeli, sadece bölgesel bir hizmet anlayışı değil; aynı zamanda geleceğe dönük bir kamusal güvenlik yatırımı olarak da değerlendiriyor.